Basur hastalığı bir toplardamar hastalığı olması ve aspirinin de kalp ve damar hastalarınca kullanılan bir ilaç olması nedeniyle aspirin basura iyi gelir mi diye merak edenler vardır.

Bizim insanımız bir şeyin faydalı olduğunu görünce onu başka maksatlarla da kullanır. Örneğin yarasına iyi gelen bir kremi saha sonra çatlak ve yanık için de kullanır, hatta kırışıklıklara veya basura karşı kullanmayı bile aklından geçirir.

Aspirin için de durum böyledir. Kan sulandırıcı özelliği olması nedeniyle kalp ve damar hastalarına ve bu tür bir hastalığı olduğu bilinmese dahi orta yaş üzerine kullanılması tavsiye edilen aspirin ağrı kesici özelliği nedeniyle de vücut kırgınlığına neden olan basit hastalıklarda da kullanılmaktadır.

Bu makalede aspirinin basur hastalığına etkisi değerlendirilecektir. Ama önce dilerseniz aspirinin oldukça ilginç olan hikayesinden başlayalım…

Aspirinin hikayesi

Aspirinin kimyasal formülü asetil salisilik asittir. Bu madde söğüt dallarında ve yapraklarında doğal olarak bulunan bir maddedir. Geçtiğimiz yüzyıl ve öncesinde verem, grip gibi hastalıklar oldukça yaygındı ve bu hastalıklara karşı etkili bir ilaç olmadığı için bu tür hastalıklardan çok sayıda kişi ölüyor hatta salgınlar oluyordu.

Bayer firmasının kimyageri Dr. Felix Hoffmann’ın babası romatizmal ağrılardan şikayet etmekteydi ve o zaman ki romatizma ilaçları mideye fazla zarar veriyordu. Mideye fazla zarar veren salisilik asit maddesini asetil salisilik aside dönüştürebilirse, sadece romatizmal ağrılara değil öksürükten vereme kadar bir çok hastalığa yararı olabilecek bir ilaç yapabileceğini düşündü.

Dr. Felix Hoffmann 1897 yılında salisilik asidi asetik asit ile sentezleyerek saf asetil salisilik asidi yani aspirini bulmuştur. Ve bulduğu ilaç o zaman ki grip salgınlarının yok edilmesinde etkili olmuştur. 1. Dünya savaşında yaralanan askerlerin ağrısını azaltmada da bu ilaçtan yararlanılmıştır.

Dr. Felix Hoffmann’ın ağrı kesici olarak icat ettiği diğer ilaç ise eroindir. Fakat eroinin uyuşturucu özelliği anlaşılınca yasaklanmıştır.

Daha sonraları aspirinin kanı sulandırdığı için kalp krizi ve damar tıkanıklığına da iyi geldiği tespit edilmiştir.

Aspirin basura iyi gelir mi ?

Basur hastalığında makat bölgesinde bulunan toplardamar şişmekte ve ağrıya sebep olmaktadır. Hastalar acaba basur memesinde biriken iltihabı aspirin çözebilir mi, ağrıyı geçirebilir mi şeklinde düşünmektedirler.

Her ne kadar aspirin kandaki akışkanlığı artırsa da basur memesindeki iltihabı eritmeye ciddi bir faydası yoktur. Lokal bir ağrı kesici olmadığı için ağrıyı da geçirmez. Ayrıca aspirin kanama riskini artırmaktadır.

Bilindiği üzere basur hastalığının orta ve ileri seviyelerinde kanama şikayetleri görülmektedir. Aspirin kullanımı basur kaynaklı kanama şikayetlerini artırmaktadır.

Kısacası aspirin basura iyi gelmez, kullanmayınız.

Basura ne iyi gelir ?

Basur hastaları tıbbi tedaviye ek olarak iki şeye dikkat etmelidirler:

Birincisi basur fazla kilo, hareketsizlik, çok oturmak gibi nedenlerle oluştuğu için hastalar bunlardan kaçınmaya çalışmalıdır.

İkincisi kabızlık basuru kötü etkilediği için kabız olmayı engelleyecek şekilde beslenmeleri gerekmektedir. Yeşil yapraklı sebzeler ile meyvelerin bir çoğu lif açısından zengindir. Bunları tüketerek ve bol su içerek kabızlıktan uzak durulabilir. Bu da basur şikayetlerini azaltacaktır.

Oturma banyosu, basur şikayetlerini gidermede basit ama oldukça etkili bir yöntemdir.

Keskin tatlı gıdalar, acı ve baharat basurun düşmanıdır. Özellikle çemen, pastırma ve sucuk gibi ürünler basuru kötüleştirmektedir.

Basur hastalığının tıbbi tedavisi hastalığın hangi evrede olduğuna göre değişmektedir. Günümüzde skleroterapi, lastik bant ligasyonu gibi yöntemler basuru kabus olmaktan çıkarmıştır.

Basur şikayetlerini gidermede en pratik çözüm basur kremi kullanmaktır. Bunların fitil formları iç bölgelere kadar ulaşarak ağrı ve kaşıntı şikayetlerini azaltırlar.

Basur tedavisi hakkında bilinmesi gerekenler

Basur hastalığı oldukça yaygın olan ve ilerleme özelliği olan bir hastalıktır. Hastalığın mahrem bir bölgede oluşması nedeniyle çoğunlukla teşhis ve tedavide geç kalınmaktadır.

Ancak şu unutulmamalıdır ki basur tedavisine ne kadar geç başlanırsa, hasta o kadar fazla acı çekecek ve daha fazla maliyete katlanacaktır.

Öncelikle hastadaki şikayetlerin basur hastalığı ile alakalı olup olmadığının net olarak belli olması gerekir. Bunun tanısını koyacak kişi doktordur.

Bkz. Basur hastalığına hangi bölüm bakar ?

Bkz. Basura doktor nasıl bakar ?

Basur hastalığının başlıca belirtilerinden bazıları kanama, ağrı, şişlik, kaşıntı ve kanama gibi şikayetler olup anal fissür, mayasıl veya mantar hastalıklarında da benzer şikayetler olduğu için basur hastalığı bu hastalıklar ile karıştırılabilmektedir.

Bkz. Anal fissür nedir ?

Bkz. Basur nasıl anlaşılır ?

Bkz. Basur kanaması ne kadar sürer ?

Basur hastalığının tedavisi hangi evrede olduğuna göre değişmektedir. Başlangıç evresinde iken evde yapılabilecek tedavi usulleri yeterli olurken, orta ve ileri seviyede ise tıbbi tedavi şarttır.

Bkz.Basura iyi gelen otlar

Bkz. Basur evreleri

Bkz. Evde basur tedavisi nasıl yapılır ?

Bkz. Basura iyi gelen kremler

Eğer hastada basur memesi oluştu ise öncelikle bunun iç basur mu yoksa dış basur mu olduğu tespit edilmelidir. Basur hastalığının son evresinde tek çare ameliyattır ve ne yazık ki basur ameliyatı ve sonrası hasta için sıkıntılı geçmektedir.

Bkz. Basur memesi nasıl iner ?

Bkz. Basur ameliyatı sonrası iyileşme süresi

Bu nedenle hastaların, basur hastalığının ilerlemesine meydan vermeden ameliyatsız tedavi seçeneklerini değerlendirmesi gerekmektedir. Günümüzde basur hastalığı için skleroterapi, bant ligasyon ve hemoroidal arter embolizasyonu gibi ameliyatsız tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Bkz. Hemoroidal arter embolizasyonu fiyatı

Bkz. Bant ligasyon ücreti

Bkz. Skleroterapi nedir ?

Basur tedavisinde yaşanan sıkıntılı durumlardan birisi tedavi uygulandıktan sonra hastalığın yeniden nüksetmesidir. Bunun sebebi basur hastalığına neden olan faktörlerin yeniden bu hastalığı üretmeleridir.

Eğer hastalar basur neden olur, bunu bilirlerse ve önlem alırlarsa hastalığın tekrar etme riski azalacaktır.

Kadınlarda basur hastalığı

Basur hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha az görülmektedir. Bununla birlikte gebeliğe bağlı basur şikayeti yaşayanların sayısı da az değildir. Gebelik döneminde her ilacın kullanılamıyor olması ve bebeğin zarar görme riski nedeniyle anne adayların basur hastalığı hakkında bilgili ve tedbirli olmaları gerekmektedir.

Bkz. Gebelikte hemoroid için hangi ilaçlar kullanılır ?

Bkz. Gebelikte oluşan hemoroid doğumdan sonra geçer mi ?

Bkz. Hamilelikte basur normal doğuma engel mi ?